Veritabanları ve elektronik tablolardan önce, insanlar bilgileri takip etmek için başka yollar bulmak zorundaydı. İlginç kayıt tutma sistemlerinden biri, insan saçından yapılmış ve üzerine ondalık sayıları gösteren düğümlerle tutturulmuş ek iplerin asıldığı khipu’ydu. Bu khipu’lar, Güney Amerika’nın batısındaki İnka İmparatorluğu’nun seçkin bireyleri arasında yaygındı.
Yerli tarihçi Felipe Guaman Poma de Ayala‘nın kadınların da khipu yaptığını iddia etmesine rağmen, bu iddia bir varsayım olarak kaldı. Ancak 19. ve 20. yüzyıllarda, hacienda işçileri ve köylüleri gibi daha düşük statülü bireylerin de khipu yaptığı biliniyordu.
Yakın zamana kadar khipuları kimin yaptığını gösteren çok az doğrudan kanıt vardı; ancak khipuya eklenen insan saçının bir “imza” işlevi gördüğü ve khipuyu kullanan kişinin onu yapan kişi olduğunu gösterdiği biliniyordu. Bu nedenle araştırmacılar, bir khipudaki saçın seçkin bir erkeğe ait olmasını beklerlerdi. Ancak araştırmacılar yakın zamanda bir khipuyu test ettiklerinde, böyle bir bulguya rastlamadılar.
Science Advances dergisinde yayımlanan araştırma için bir grup araştırmacı, radyokarbon tarihleme ve izotop oranı kütle spektrometrisi kullanarak Geç Ufuk Dönemi İnka tarzı bir khipuyu analiz ederek saç örneğindeki karbon, nitrojen ve kükürt oranlarını ölçtüler ve bu sayede bu kişinin ne zaman ve nerede yaşadığı ve beslenme şeklinin ne olduğu hakkında ipuçları elde ettiler.
Bulunan veriler ise bu kişinin, düşük hayat şartlarında yaşayan biri olduğunu ortaya çıkardı. Bu kişinin çoğunlukla yumru kök ve yeşilliklerden oluşan bir beslenme düzenine sahip olduğu anlaşıldı. Yani daha çok et ve mısır ağırlıklı bir beslenme düzenine sahip olan İnka elitlerinden biri değildi. İncelenen saçın sahibinin beslenme düzeni, dönemin sıradan insanlarının beslenme düzenine çok daha uygundu.
Dolayısıyla artık Inka toplumlarında khipu’nun sanılandan çok daha yaygın bir araç olduğu genel bir kabul görecek gibi görünüyor.